- HENÜZ
- f. Daha, yeni, şimdiye kadar, ancak
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
henüz — zf., Far. henūz 1) Az önce, daha şimdi, yeni Memleketten henüz dönmüş, avlunun duvar dibinden yine mutfağa doğru yürüyordum. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Daha, hâlâ Henüz hareket etmeyen otomobile yaklaştı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
henüz — (F.) [ زﻮﻨه ] ancak, daha … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
memede olmak — henüz meme ile beslenmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayıyı vurmadan postunu satmak — henüz ele geçmemiş bir şey üzerinde hesap yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
denizdeki balığın pazarlığı olmaz — henüz elde olmayan bir nesnenin alımı, satımı üzerinde konuşulmaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
suyu görmeden paçaları sıvamak — henüz hiçbir belirti yokken veya gereğinden çok önceden hazırlanmaya kalkışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kavursun — henuz çıkmış kuş kanatı … Çağatay Osmanlı Sözlük
tuvun — henuz doğmamış kısrak … Çağatay Osmanlı Sözlük
EMRED — Henüz tüyü bitmemiş, sakalı gelmemiş olan genç … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SABİ — Henüz süt emen çocuk. * Büluğ çağına gelmemiş olan çocuk. * Üç yaşını tamamlamayan erkek çocuk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük